Televizyonlar da hergün yayın yapılsada ,çevremizden yakın örneklere şahit olsakta kredi kartlarından bir türlü kurtulamadık...
Bir kaç sene öncesine kadar bankalar kredi kartlarını, sokaklarda stand açarak peynir ekmek gibi dağıtırken benim sevgili insanlarım sanki bir lütufmuş gibi 5'er 10'ar kredi kartı sahibi oldular.
Sonuç 1 milyonun üstünde kredi kartı zede.Yıkılan aileler ve borçlar batağı.
Bankalarsa istifleri bozmamakta nasıl olsa onlar ödenmeyen borçlarını yıl sonunda masraf gösterip vergiden düşmekteler .Yani onların bir kaybı yok..
işte bugün okuduğum bir haber kredi kartı borçlularının uyguladığı yeni bir yöntem;
* Ali Bey, 10 bin YTL'lik kredi kartı borcunu ödeyemiyor.
* Aylık yüzde 5 kart faizi oranı ile yıllık yüzde 70 faiz ödeyerek, borç miktarı 17 bin YTL'ye çıkıyor.
* Bunu istemeyen Ali Bey kontör ve cep telefonu satışı yapan POS tefecisine gidiyor.
* Tefeci bankaya gidip 10 bin YTL'lik borcu hemen kapatıyor.
* Buna karşılık Ali Bey'in kredi kartından belirlediği faiz oranını da hesaba katarak 12 bin YTL'lik kontör alımı gerçekleştiriyor.
* Bu alışverişi de 12 taksite böldürüyor. Ali Bey, bankaya 1 yılda 17 bin YTL yerine 12 bin YTL borçlanmış oluyor.
* Tefeci ise elindeki kontörleri satarak, oturduğu yerden 2 bin YTL kâr etmiş oluyor.
* Tefeciler kredi kartlı işlemlerde doğrudan alınan KDV'den kurtulmak için kontör yükleme işlemi yapıyorlar.
* Çünkü kontör aracılığı için ek bir KDV alınmıyor.
Vatandaşın borçtan kurtulmak için kullandığı bazı yöntemler ;
* Başka bir bankadan tüketici kredisi alınarak, mevcut kredi kartı borcu kapatılıyor.
* Özellikle beyaz eşyacılarda alışveriş yapılmış gibi, mesela 1000 YTL'lik kart işlemi yapılıyor. Dükkân sahibi müşteriye nakit olarak 900 YTL veriyor, kalan 100 YTL'yi kendi alıyor.
* Kuyumcudan 12 ay taksitle altın alan bir kişi, altını başka bir kuyumcuda bozduruyor. Daha sonra elde ettiği nakitle, diğer kartının borcunu kapatıyor.
Bir kaç sene öncesine kadar bankalar kredi kartlarını, sokaklarda stand açarak peynir ekmek gibi dağıtırken benim sevgili insanlarım sanki bir lütufmuş gibi 5'er 10'ar kredi kartı sahibi oldular.
Sonuç 1 milyonun üstünde kredi kartı zede.Yıkılan aileler ve borçlar batağı.
Bankalarsa istifleri bozmamakta nasıl olsa onlar ödenmeyen borçlarını yıl sonunda masraf gösterip vergiden düşmekteler .Yani onların bir kaybı yok..
işte bugün okuduğum bir haber kredi kartı borçlularının uyguladığı yeni bir yöntem;
* Ali Bey, 10 bin YTL'lik kredi kartı borcunu ödeyemiyor.
* Aylık yüzde 5 kart faizi oranı ile yıllık yüzde 70 faiz ödeyerek, borç miktarı 17 bin YTL'ye çıkıyor.
* Bunu istemeyen Ali Bey kontör ve cep telefonu satışı yapan POS tefecisine gidiyor.
* Tefeci bankaya gidip 10 bin YTL'lik borcu hemen kapatıyor.
* Buna karşılık Ali Bey'in kredi kartından belirlediği faiz oranını da hesaba katarak 12 bin YTL'lik kontör alımı gerçekleştiriyor.
* Bu alışverişi de 12 taksite böldürüyor. Ali Bey, bankaya 1 yılda 17 bin YTL yerine 12 bin YTL borçlanmış oluyor.
* Tefeci ise elindeki kontörleri satarak, oturduğu yerden 2 bin YTL kâr etmiş oluyor.
* Tefeciler kredi kartlı işlemlerde doğrudan alınan KDV'den kurtulmak için kontör yükleme işlemi yapıyorlar.
* Çünkü kontör aracılığı için ek bir KDV alınmıyor.
Vatandaşın borçtan kurtulmak için kullandığı bazı yöntemler ;
* Başka bir bankadan tüketici kredisi alınarak, mevcut kredi kartı borcu kapatılıyor.
* Özellikle beyaz eşyacılarda alışveriş yapılmış gibi, mesela 1000 YTL'lik kart işlemi yapılıyor. Dükkân sahibi müşteriye nakit olarak 900 YTL veriyor, kalan 100 YTL'yi kendi alıyor.
* Kuyumcudan 12 ay taksitle altın alan bir kişi, altını başka bir kuyumcuda bozduruyor. Daha sonra elde ettiği nakitle, diğer kartının borcunu kapatıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder